Okul öncesi eğitimine başlayan miniğiniz artık yavaş yavaş kendi ayakları üzerinde durmaya başlamıştır. Miniğinizin dünyasında artık sadece siz yani ailesi yoktur. Ailenin dışında bambaşka bir dünya olduğunu da keşfetmeye başlayacaktır.
Dış dünyaya ait beceri ve sorumlulukları kazanmaya hazır bir minik var karşınızda. Örneğin miniğiniz kendi başına giyinip soyunabilir, belki bu becerileri sizin beklediğiniz kadar çabuk yapamaz ama hızlanması için kendi başına giyinmeye devam etmesi gerekir. Eğer siz sabredemeyip “bu seferde ben giydireyim” derseniz o zaman bu becerinin gelişmesini geciktirmiş olursunuz. Bu dönemde çok sabırlı davranmanız gerekebilir. Eğer bir yere geç kalınması söz konusu ise miniğinizin hazırlanması için yeterli zamanı verdikten sonra geç kalmanın sonucunu miniğinizin yaşaması da sorumluluk duygusunun gelişmesi için önemlidir.
Okul öncesi döneminde miniğiniz kendi ile ilgili sorumlulukların yanı sıra tüm aileyi ilgilendiren sorumlulukları da yerine getirebilir. Sorumluluk; bir görevi üstlenip gerekeni yerine getirebilme, olumsuz ve olumlu sonuçlarını yüklenebilme demektir.
Sorumluluk duygusunu geliştiren öneriler: Büyümek uzun ve meşakkatli bir yolculuktur. Bu yolculukta tüm minikler anne ve baba rehberliğine ihtiyaç duyarlar. Küçük yaştan itibaren sorumluluk bilincini geliştirmek için fırsatlar yaratmak, miniğinizin acemice denemelerini sabır ve sevgi ile desteklemek çok önemlidir. Çocuğunuzun sorumluluk alması için 10 yaşına gelmesini bekliyorsanız büyük hata yapıyorsunuz. Sorumluluk yaşamın ilk yıllarından itibaren kazanılan ve küçük adımlarla geliştirilen bir duygudur. Miniğiniz çatal, kaşık kullanmaya başladıktan sonra becerebildiği kadarıyla yemek yemek onun sorumluluğudur.
Minikler için en iyi öğreneme şekli yaşayarak ve yaparak öğrenmedir. Bu sebeple sorumluluk duygusunun gelişmesinde en etkili yöntemlerden biri miniğinizin davranışlarının sonuçlarını yaşamasına fırsat vermektir. Genel olarak anne babalar çocuklarını olumsuzluklardan koruma içgüdüsüyle hayatı çocuklar için kolaylaştırmaya çalışırlar. Ancak çocuklarının özgüvenlerine zarar verdiklerinin fakrında değildirler. Sabahları okula gitmek için giysilerini giydirmek, saçlarını taramak, ayakkabılarını bağlamak, çantasını hazırlamak. Bu tür davranışlar özgüven ile doğrudan bağlantılıdır. Miniğinizin sorumluluk alabilmesi için öncelikle özgüvenini sağlamlaştırmanız gerekir.
Özgüven bir çocuğun kendisine yönelik iyi duygular geliştirmesi sonucu kendisini iyi hissetmesi demektir. Bir başka deyişle kendi olmaktan memnun olması ve bunun sonucunda kendisi ve çevresiyle barışık olması demektir.
Büyükleri tarafından sevgi gören, gerektiğinde beklediği yakınlık ve ilgiyi bulan, fikirlerine değer verilen ve önemsenen, güven duyulan, sorumluluk verilen, iyi yaptığı şeyler için övülen, gurur duyulan, yaptıklarında hataya yer verilen ve olduğu gibi kabul edilen çocuğun kendisine özgüveni olur.
Buna karşılık sevildiğini, önemsendiğini hissetmeyen, beklediği yakınlık ve ilgiyi göremeyen, sürekli eleştirilen ve olduğu gibi kabul edilmeyen çocuk kendisini değerli hissetmez ve özgüveni olmaz. Kendisini değerli görmeyen çocuk, yaşadığı aile, çevre, okul ve toplum içinde problemlere sebep olur.
Çocuğunuzun özgüvenli olmasını istiyorsanız eğer öncelikle kendi davranışlarınızı gözden geçirmelisiniz. Son olarak Gandi’nin bir sözünü hatırlatmak isterim sizlere; “dünyada görmek istediğiniz değişimin kendisi olmalıyız. Saygılı çocuklar için saygın, sözümüzü dinleyen çocuklar için sözü dinlenir, güven duygusu gelişmiş çocuklar için güvenilir olmak gerekir.” Unutmayın siz bir aynasınız.
E-posta hesabınız yayımlanmayacak.
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
2019 Tüm Telif Hakları Saklıdır, Kaynak Göstermeden Yayınlamak Yasaktır. Sağlık Güncel Haber